tarihinde yayınlandı Yorum yapın

OLAP Hakkında Özlü Bir Yazı

OLAP hakkında genel bir bilgi veren güzel bir yazı. Kaynak: http://www.danismend.com/kategori/altkategori/olap-1/

Her işin tek tuşa basılarak hazırlandığını sanan patronunuz, günlerce uğraşarak hazırladığınız raporunuzda, “Bir de rapora, 3 ay öncesiyle karşılaştırmalı bakalım” veya “Bir de tüm bu verileri, ürün tipi kırılımında inceleyelim” derse ne yaparsınız? İşleriniz devamlı bu şekilde güncellemeler, asla bitmeyen raporlarla mı geçiyor? O zaman OLAP nedir mutlaka öğrenmelisiniz.

OLAP nedir ?
İlişkisel veri tabanlarının yaygınlığı ve sonrasında ortaya çıkan Veri Ambarlarının gelişmesi ile beraber, verilere daha hızlı şekilde erişme ve çok boyutlu analiz ihtiyaçları, bilim adamlarını ve yazılım şirketlerini, daha farklı yapılar geliştirmeye itmiştir.

Bu amaçla geliştirilen bir teknoloji olan OLAP (On-line Analytical Processing), ilişkisel veri tabanları gibi, bilimsel temeller üzerine değil, OLAP ürünleri üreten firmaların desteğinde çıkan bir teknoloji olmuştur. Bu nedenle, veri tabanları, ilişkisel veri tabanları ve hatta veri ambarları üzerine birçok akademik yazı bulunmasına rağmen, OLAP üzerine genellikle, ürün dökumanları ve şirketlerin tanıtım yazıları bulunabilmektedir.

OLAP terimini ilk olarak ortaya çıkışı ise, 1993 yılında, Dr. E.F.Codd ’un ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde olmuştur. Bu yazı, OLAP için bir temel oluştursa da, kimi çevrelere göre, o yıllarda Arbor Software (Şimdiki Hyperion Solutions) için bir white paper olmaktan öteye gidememiştir.

Bu yazıya göre, bir veri yapısının OLAP olarak nitelendirilebilmesi için 12 kural belirlenmiştir. Bu kurallar sırası ile:

  • Çok boyutlu inceleme özelliğine sahip olması,
  • Şeffaflık,
  • Erişilebilirlik,
  • Her seviyede sorgulama için aynı performansı gösterebilme özelliği,
  • İstemci-Sunucu yapısında olması,
  • Sınırsız şekilde çarpraz raporlama olanağının olması,
  • En alt seviyedeki verilerin otomatik olarak ayarlanması,
  • Her şarta uygun boyutlandırılabilirlik,
  • Çok kullanıcı desteğinin olması,
  • Her seviyede verilerin değiştirilebilir olması,
  • Esnek raporlama özelliği,
  • Boyut ve gruplamalarda sınır olmaması.

Kullanılan sektörler/alanlar nelerdir?
OLAP, yöneticiler ve analistlerin, verilere çok hızlı şekilde, farklı açılardan bakabilmelerini sağlayan bir yapıdır. “Kim?” ve “Ne Zaman?” sorularından başka, “Neden?” ve “Eğer şu olursa…” sorularının da yanıtını verir. (Ör : Eğer şeker fiyatları 5% lira ve taşıma maliyetleri 10% düşerse, yıllık ve çeyrekler bazında kârlılık ne olur gibi.)

Akıllı raporlama araçları sayesinde, neden sorularının cevapları da kolaylıkla alınabilmektedir. Genel eğilimden farklılık gösteren, uç değerler yaratan elemanları birçok analiz aracı, sayısal detaylara girmeden, sadece renklerle bile görüntüleyebilmektedir.

OLAP’ı sadece büyük özet tablolar gibi yorumlamak pek doğru değildir. Excel kullanıcıların yakından tanıyacakları Pivot tabloların, çok gelişmiş ve hızlı bir hali olarak gözönüne getirmek daha doğru olacaktır. Tasarlanan bir OLAP yapısının, hiyerarşilerini ve boyutlarını görmek mümkün olsa da, verileri nasıl tuttuğunu, 2 veya grafikler olarak göstermek mümkün değildir, ancak iç içe geçmiş küpler olarak yorumlanabilir. Bu nedenler OLAP yapılarına, “küp” adı verilmektedir.

Bir veri ambarınızın olması, OLAP’a ihtiyacınız olmadığı anlamına gelmez. Veri Ambarları ve OLAP birbirlerinin tamamlarlar. Veri Ambarı verileri uygun şekilde tutmaya ve kontrol etmeye yarar. OLAP ise, DW verilerini stratejik bilgilere dönüştürmeye yarar.

Bir şirket yapısı içerisinde, departmanlar bazında inceleyecek olursak;
Pazarlama departmanlarında OLAP’ın en yaygın kullanım alanları, pazar araştırmalarında, satış tahminleri, promosyon ve kampanya analizleri, müşteri analizleri ve Pazar/Müşteri segmentasyonlarıdır. Data Mining sonuçlarının değerlendirilmesi ve demografikler bazında incelenmesi seviyesinde de olmazsa-olmaz araçlardan biri olarak yer almaktadır.

Üretim ile ilgili uygulamaları ise en yoğun olarak üretim planlama ve hata analizleridir. Özellikle senaryogeliştirmekte ve farklı ürün tipleri ile çalışılan yapılarda, çok boyutlu düşünme imkanı sayesinde maliyetler ve fiyatlamalar, kolaylıkla çıkarılabilmektedir.

Finans Departmanları ise OLAP’ı bütçeleme, Activity-Based Costing, finansal performans analizleri ve finansal modelleme amaçları ile kullanabilir. Özellikle konsolidasyon konusunda yaratılacak modeller, çok büyük kolaylıklar sağlamaktadırlar. Strateji belirleme, Satış analizleri ve gelecek tahminleri ise, satış departmanlarındaki OLAP uygulamadır.

OLAP’ın özellikleri
Zaman kazancının dışında, OLAP 3 çok önemli özelliği de beraberinde getirmektedir.

Verilere çok boyutlu bakabilme özelliği :
Analizler sırasında kullanmış olduğumuz, her türlü kırılıma boyut adını verebiliriz. Örneğin demografik veriler (yaş, cinsiyet, eğitim durumu), sayısal veriler, adetler, işlem miktarları, gerçekleşen ve bütçelenen değerler, ürün tüpleri, ürün özellikleri ve zaman. Yöneticiler ve analistler, çalışmaları sırasında, tüm bu tanımlanan verileri yatay veya düşey eksenlerde çakıştırarak görmek isteyebilirler.

İlişkisel veri tabanları, bu şekilde raporlara izin vermezler, fakat raporlama araçlarının yetenekleri ile, belirli bir noktaya kadar tolere edilebilir. Fakat daha karmaşık analizler işin içine girdiğinde, bir olap yapısı kurmadan bu raporları almak imkansız hale gelebilir.

İlişkisel veri tabaları üzerinde karmaşık SQL kodları yazmak, ya da raporlama aracının sahip olduğu programlama dili üzerinde uğraşmak gerekebilir. Bu da, analizi yapan kişilerin, işin özünden çıkarak, analiz gerektirebilecek verilere değil, teknik olanaklara, daha kolay şekilde alabilecekleri verilere kanalize olmaları sonucunu doğurur. Bu nedenle, iş zekası programlarının pratik olmasının yanında, fazla teknik bilgi kullanmadan raporların alınabilir olması, farklı kaynakları bir arada kullanabilecek, konsolide edebilecek yapıda olmaları gerekir.

Boyutların başka bir özelliği de hiyerarşiler tanımlanabilmesidir. Hiyerarşiler sayesinde, hem toplamlara ulaşmak kolaylaşmakta, hem de farklı gruplar için, farklı senaryolar hazırlayabilme şansı doğmaktadır.

Karmaşık Hesaplamalar:
Bir OLAP sisteminin gerçek performansı, karmaşık hesaplamaları yapma gücü ile ölçülebilir. OLAP sistemleri, sadece toplama işleminden başka işlemler de yapabilecek güçte olmalıdırlar. Gerçek hayat, her zaman daha karışıktır. Analiz yapanlar için, asıl rakamlardan çok, yüzde sel dağılımlar çok daha önemlidir. Birkaç yıllık satış içerisinde, binlerce ürün türü için günlük bazda satışları yüzdesel olarak analiz edip, sıraya dizebilmek bir RDBMS ile saatler sürecek bir raporun çalışmasını gerektirebilir. Oysa uygun bir OLAP sistem ile, bir günlük satışlar ve birkaç yıllık satış rakamı arasında bir fark olmamalıdır. Satış tahminlerinde, genellikle “moving average” ve “yüzde artış” gibi trend analizleri kullanılır. Finansal analizlerde, envanter hesaplarında ve portföy performans hesaplarında, zamana göre ürünlerin toplanma sırası, sonucu tamamen değiştirebilir. (yukarıdan aşağıya, ya da aşağıdan yukarıya, LIFO-FIFO) Kullanılacak OLAP yapısında, bu şekilde hesaplamalara da izin verir bir yapısının olması gerekir.

Zaman kavramları:
Zaman boyutu, neredeyse her analizin temel bileşenidir. Zaman, diğer boyutlardan farklı olarak, kendine has bir sıralama içersinde gider. Alfabetik (Ocak her zaman Şubat’tan önce gelmelidir) veya nümerik sıralamalardan (12/31, 01/01’den önce gelmelidir) her zaman farklıdır. Gerçek OLAP sistemleri, zamanın bu şekilde sıralanmasını sağlarlar.

OLAP’ın yararları
Analiz yapan kişiler, daha kendine yeterli, IT’den bağımsız hale gelebilmektedirler.
Düşük kapasiteli sistemlerde yaşanan, zaman sıkıntısı problemleri ortadan kalkmaktadır. Üretim sistemini rapor için hızlandıracak büyük yatırımlar yerine, çok daha düşük maliyetli bir rapor sistemi kurmak bir çözüm olabilir. Yeni dönemde çıkan, tümleşik OLAP yapılarında, ilişkisel veri tabanı ve OLAP iç içe bir yapıda olduklarından, üretim sistemeleri ya da veri ambarları üzerinde, toplamlar gerektiğinde, ilgili sorgulama OLAP küplerine yönlendirilerek, çok yüksek ölçüde performans getirisi sağlanabilmektedir.

Ayrıca bu yapılar sayesinde, OLAP sistemi için, hem yazılım hem de güncelleme anlamında, ikinci kez masraf yapmak zorluğu da ortadan kalkmaktadır.

Bu şekilde bir yatırımla, var olan IT sistemi de rahatlamakta, üretim sistemi üzerinde yer alan raporlar ortadan kalkmaktadır.

Farklı kaynaklardan alınan kaynaklar konsolide edilmekte ve veri güvenliği sağlanmaktadır.
Veriler toplamları alınmış şekilde bulunduklarından, toplam verilerin bulunması için gerekli raw-data, analistin makinesine aktarılması gerekmediğinden, network üzerinde büyük ölçüde bir trafik kazancı sağlanmaktadır.

Zaman kazancı, aynı zamanda kaynakların etkin kullanımı ve para kazancı anlamına da gelmektedir.

Emir Türkmen
Emir.turkmen@advantage.com.tr

(Yazar hakkında: İTÜ Matematik Mühendisliği mezunu olan Türkmen, MBA eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesinde tamamlamıştır. 6 yıldır çeşitli tanınmış firmalarda programlama, Veri Tabanları, Data Warehousing ve OLAP üzerine çalışan Emir Türkmen, şu anda Benkar-Advantage’da Veritabanı Pazarlama Departmanında, Veri Madenciliği konusunda çalışmaktadır)

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Sending the Police Before There’s a Crime

SAS Business Analytics Series 2012’de Pelin Özbozkurt (PhD) Tahminsel modelleme ile geleceğe dönük fırsatları keşfedin sunumunda çok farklı örneklere yer vermişti. Tahmin deyince herkesin aklına sırasıyla Hava Tahmini, Satış Tahmini, Talep Tahmini, vs. gibi konular gelir. Fakat bu örnekler çok farklıydı.

Birincisinden başlayalım. Azınlık Raporu (Minority Report) (IMDB) (Wikipedia) adlı filmi çoğu kişi izlemiştir.

Filmin Özeti:
Washington yıl 2054, cinayet suçu artık tamamen durdurulmuştur. Gelecek artık görülebilmekte ve suç daha işlenmeden cezalandırılmaktadır. Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışan , “Pre-Cogs”lar tarafından tüm detayları ile görüntülerinin düzenlendiği ve önceden harekete geçildiği Suç-öncesi bölümünün görevi suçluları bulmak ve onları durdurarak ceza almalarını sağlamaktır. Psişik canlılar olan “Pre-Cogs”lar asla hata yapmazlar. Bu ulusal olarak kurulan en mükemmel suç önleyici organizasyon olmuştur. Ve bu sistem için en çok çalışan da organizasyonun başında bulunan Şef John Anderton (Tom Cruise)dan başkası değildir. Bundan yıllar önce trajik bir şekilde oğlunu kaybeden Anderton tüm gücünü ve arzusunu sisteme vermiş böylece kendisinin yaşadığına benzer bir olayı başkalarının da yaşamasına engel olmaya çalışmaktadır. Bu olayın üzerinden altı yıl geçmiştir ve onun tek arzusu yaratmış oldukları sistemin kusursuz işleyişini sağlamaktır.
Anderton’ın bu konuda asla şüphesi yoktur. Taa ki sistem onu bir numaralı şüpheli ilan edene kadar…

Filmde gelecekte kullanılacağı düşünülen bir çok teknolojiye verilmiştir. Çoklu Dokunmatik Ekranlar, Retina Tarayıcılar, Kişiye Özgü Reklamlar, E-Papers, Örümcek Robotlar, Jet-Packs ve Suçu Tahmin Eden Program. Yıl 2054 olmasa da Örümcek Robotlar haricindeki tüm teknolojiler icat edilmiş gibi 🙂 Tabi JetPack’i günlük hayatta kullanılmıyor daha 🙂 Peki Suçu Tahmin Eden Program? İcat edildi mi? Aramızda Pre-Cogs‘lar mı var?

“The New York Times” da yayınlanan haberin başlığı şu şekilde. “Sending the Police Before There’s a Crime” yani “Suç Gerçekleşmeden Önce Polisi Olay Mahaline Göndermek”

“The arrests were routine. Two women were taken into custody after they were discovered peering into cars in a downtown parking garage in Santa Cruz, Calif. One woman was found to have outstanding warrants; the other was carrying illegal drugs.

But the presence of the police officers in the garage that Friday afternoon in July was anything but ordinary: They were directed to the parking structure by a computer program that had predicted that car burglaries were especially likely there that day.

The program is part of an unusual experiment by the Santa Cruz Police Department in predictive policing — deploying officers in places where crimes are likely to occur in the future.

In July, Santa Cruz began testing the prediction method for property crimes like car and home burglaries and car thefts. So far, said Zach Friend, the police department’s crime analyst, the program has helped officers pre-empt several crimes and has led to five arrests.”

Haberin Tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Kullanılan metot ile ilgili bilgiye de buradan ulaşabilirsiniz.

Buyrun bu da videosu Predictive Analytics – Police Use Analytics to Reduce Crime
http://www.youtube.com/watch?v=_ZyU6po_E74

Sonuç olarak bu çalışma Tahmin Metotlarının ne kadar farklı alanlarda kullanılabildiğine bir örnektir. Tahmin yapıldıktan sonra bu Tahmin Doğruluğunun (Forecasting Accuracy) ölçülmesi gerekir. Doğruluğunun ölüçülmesi için çeşitli metotlar vardır. Belli bir zaman aralığında Gerçekleşen ile Tahmin arasındaki fark baz alınarak hesaplanan (Hata) değer en çok kullanılan Doğruluk ölçütüdür. (MAD, MAPE, RMSE, vs.) Fakat bunun gibi ölçütleri burada kullanmanız mümkün değildir. Makalede de yazdığı gibi bunun gibi modellerin ölçülmesi için farklı bir metot izlenmiş.

“We’re facing a situation where we have 30 percent more calls for service but 20 percent less staff than in the year 2000, and that is going to continue to be our reality,” Mr. Friend said. “So we have to deploy our resources in a more effective way, and we thought this model would help.”

Dünyada Analitik açıdan güzel gelişmeler oluyor. Ve biz de bu gelişmeleri elimizden geldiğince takip etmeye çalışıyoruz. Tekrar görüşmek üzere.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

SAS Business Analytics Series 2012

21 Mart 2012 tarihinde Swissotel The Bosphorus’da, SAS Business Analytics Series 2012 gerçekleşti. Geçen sene olduğu gibi bu senede organizasyona ekip olarak katıldık. 2011 yılında yapılan organizasyonda Genel Müdür Yardımcımız tarafından “Bir Başarı Hikayesi” olarak yaptığımız çalışma sunulmuştu. Bu sene sadece dinlemeye gittik. Her ne kadar Perakende sektörü için çok doyurucu olmasa da güzel bir organizasyon oldu.
Ünlü futurist Mike Walsh‘ın da konuşmacı olarak katıldığı organizasyonda, farklı sektörlerden yüzlerce dinleyici vardı. Geçtiğimiz sene salonlarda büyük boşluklar var iken bu sene yüksek katılımcıdan dolayı bazı oturumlarda yer sıkıntısı çekildi. Bizim sektörden (Moda Perakendesi) ben bu sene çok fazla kişi göremedim. O yüzden çok fazla sosyalleşemediğimizi de eklemek isterim 🙂 Organizasyon boyunca Twitter üzerinden #SASBAS hashtag’i ile atılan tweetler bir ekran ile kullanıcılara gösterildi. Aynı zamanda @SasTurkey ile de organizasyon hakkında bilgilendirme Tweetleri atıldı. Habertürk de canlı yayında organizasyona bağlandı. Geçen sene ile bu sene kıyaslandığı zaman artık Türkiye’de Analitik konulara, Sosyal Medyaya önem verildiğini sadece bu organizasyona bakarak bile söyleyebiliriz.

Bu sene öne çıkan konular, Sosyal Medya, Big Data, Dijital Gelecek, Analitik Çözümlerdi.

Organizasyon Tanıtım Yazısından

  • Sosyal Medya ne gibi fırsatlar sunuyor?
  • Dijital gelecek sizi ve işinizi nasıl değiştirecek?
  • Analitik çözümler rekabeti nasıl yönetiyor?
  • İş kararlarını Büyük Veri nasıl etkileyecek?

Neden Katılmalı?

  • Analitiğin , şirketinizi nasıl değiştirip, karar almanızı hızlandıracağını keşfedeceksiniz.
  • Entegre pazarlama yönetimi, risk yönetimi, veri yönetimi ve İş analitik uygulamaları ve son trendleri dinleyeceksiniz.
  • Bankacılık, sigorta, perakende, telekom, enerji gibi farklı sektörlerin SAS çözümlerinden yararlandığını göreceksiniz.
  • En yeni SAS çözümlerimizle ilgili örnek uygulamaları ve demo sunumlarını izleyeceksiniz.

Öne Çıkan Konuşmacılar

  • Mike Walsh, Futurist & authority on emerging markets
  • Shekhar Iyer, General Manager,SAS EMEA ve Asya Pasifik Center of Excellence Genel Müdürü

Öğleden önceki programa iş dolayısıyla katılamadık. Öğleden sonra gerçekleştirilen oturumlara katılabildik. İlk olarak EreTeam tarafından sunulan Başarılı Talep Tahminleme Modelleri sunumunu dinledik. Tahmin ile içli dışlı olduğumuz için bu sunum bizi çok tatmin etmedi. Sanki üniversitede Üretim Planlama dersinde Tahmin konusunu işliyormuşuz gibi hissettim. Bu oturumdan sonra Tahminsel modelleme ile geleceğe dönük fırsatları keşfedin konulu sunuma katıldık. Sunumun ilk kısmını SAS’dan Pelin Özbozkurt PhD. yaptı. Ardından Yapı Kredi Bankası örnek bir uygulama sunumu yaptı. Pelin Hanım’ın sunumu hem çok faydalı hem de eğlenceliydi. Hangi sektörden olursanız olun bir şeyler öğrenebileceğiniz bir sunumdu. Özellikle aşağıda yer alan bazı sunum notları, yol haritası niteliğindedir.

Bu sunumun ardından Social Media Analytics başlıklı sunuma girip ING Bank‘ın Sosyal Medya’da kullandığı Analitik yöntemler konusunda bilgi sahibi olduk. Son olarak Akbank tarafından sunulan Marketing Optimization başlıklısunuma katılıp günü noktaladık. Şirkete geri dönmemiz gerektiği için son oturumlara katılamadık.

Sonuç olarak, SAS Türkiye‘ye böyle bir organizasyon düzenlediği için teşekkür ediyorum. Swissotel The Bosphorus’a ve çalışanlarına da güleryüzlü hizmetleri ve güzel yemekleri için teşekkür etmek istiyorum. Güzel bir gün geçirdik. Seneye tekrar bu organizasyonda görüşmek üzere. Belki konuşmacı olarak katılırım kim bilir 🙂

Şirketime bu organizasyona katılma konusunda gösterdiği hassasiyet ve ulaşım konusunda gerekli kolaylığı sağladığı için de teşekkür ederim.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Moda Perakendesi – Kısa Kısa Haberler

Yakın Zamanda gerçekleşen Moda Perakendesindeki gelişmelerden bahsedelim. Çalıştığım sektörde ne oluyor ne bitiyor hem haberdar olalım hem de haberdar edelim.

Boyner, YKM’yi satın aldı
YKM 190 milyon liraya satıldı. Boyner Holding YKM’nin yüzde 63 hissesini 190 milyon liraya satın aldı. 1950 yılında İstanbul Sultanhamam’da kurulan YKM’nin şu anda 32 ilde 64 mağazası, 4 bine yakın çalışanı, 1,000’in üzerinde iş ortağı bulunuyor.
Şirketin perakendecilik sektörüne getirdiği bir çok yenilik bulunurken, İlk taksit sistemi, ilk mağaza kartı ve ilk çok katlı mağaza uygulamaları bunlar arasında yer alıyor.
Kaynak: Hürriyet

AY Marka Mağazacılık 2012 yılında ciroda yüzde 32 büyüme hedefi koydu
Bünyesinde NetWork, Fabrika, Que, Divarese, T.box, Arzu Kaprol ve Beymen Business markalarının perakende operasyonlarını barındıran AY Marka Mağazacılık, 2012 yılında ciroda yüzde 32 büyüme hedefi koydu. 2007’de Altınyıldız bünyesinden ayrılarak 7 markayı yıllar içinde bir araya getiren AY Marka Mağazacılık, 2011’i yaklaşık 360 milyon lira ciro ile kapattı. AY Marka Genel Müdürü Eren Çamurdan, “2007’de 16 bin 700 metrekare olan toplam metrekare büyüklüğünü yüzde 140 artırarak 2011’de 40 bin metrekareye çıkardık. 2007’de 101 olan mağaza sayısını ise 2011 sonunda 218’e ulaştırdık” dedi.
Kaynak: Hürriyet

Spor devi ilk mağazasını Diyarbakır’da açtı
Avrupa’nın en büyük spor perakende mağazası zinciri Sport 2000 International GMBH, Türkiye’deki ilk mağazasını Diyarbakır’da açtı.
25 ülkede toplam 3 bin 500 mağazaya sahip olan zincir ilk mağazası Diyarbakır’ın en büyük alışveriş merkezi Ninova Park’ta hizmete girdi.
Kaynak: Sabah

Lc Waikiki’den uluslararası kariyer fırsatları
Hazır giyim sektörünün lider markası LC Waikiki, üniversite mezunu çalışanlarına yurt içinde ve yurt dışında pek çok kariyer fırsatı sunuyor.
Tema Mağazacılık Uluslararası İnsan Kaynakları Direktörü Esra Altun, üniversite mezunlarının LC Waikiki’de kariyer hayatlarına başlayıp, yapılandırılmış bir eğitim programından geçerek, yurtiçinde ve yurtdışında oldukça iyi pozisyonlarda çalışma imkanı kazandıklarını belirtti.
AIESEC Türkiye tarafından Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde düzenlenen İnteraktif Eğitim Semineri’ne Tema Mağazacılık İnsan Kaynakları Koordinatörü Edward David Southall ile Uluslararası İnsan Kaynakları Direktörü Esra Altun katıldı.

Online moda alışveriş dünyasında dev buluşma
Türkiye’nin lider e-ticaret grubu markafoni, Türkiye’nin en saygın ve büyük medya gruplarından Doğuş Yayın Grubu’na ait olan enmoda.com adlı özel alışveriş sitesi ile ortaklık kurdu.
Doğuş Yayın Grubu ile yapılan ortaklıkta işin yönetimi, konusunda uzman olan ve hisselerin coğunluğuna sahip olan markafoni’ye bırakıldı. Bünyesinde Vogue ve GQ gibi moda dünyasına yön veren dergileri bulunduran Doğuş Yayın Grubu ve Türkiye’nin lider e-ticaret grubu markafoni, güçlerini birleştirerek enmoda.com’u modanın merkezi haline getirecek.
Türkiye’nin lider e-ticaret grubu markafoni’nin Doğuş Yayın Grubu’na ait enmoda.com’un hisselerinin yüzde 75’ini satın almasıyla online moda alışveriş dünyası, önemli bir ortaklığa sahne oldu. Bünyesinde Türkiye’nin ilk ve lider özel alışveriş kulübü markafoni.com, Türkiye’nin en büyük online ayakkabı mağazası Zizigo.com, parfüm ve kozmetik alışveriş sitesi MissPera.com’u da bulunduran markafoni Grubu, enmoda.com ile moda denince akla ilk gelen e-ticaret holdingi olma yolunda önemli bir adım atacak. enmoda.com trendleri takip eden değil, yaratan bir site olarak yoluna devam edecek!

Güçlü kadronuz yoksa marka olamazsınız
LC Waikiki markasıyla ün yapan Taha Group’un Genel Koordinatörü İsmail Hakkı Kısacık, Kayserili işadamlarına marka olmanın sırlarını anlattı.
Markalaşmanın çok zor olduğunu belirten Kısacık, “Firmalar markalaşmak istiyorsa bunun birkaç adımı vardır. En önemlisi de insan kaynağıdır. İnsan kaynağının kalitesi üründe ve hizmetteki kaliteye yansır.” dedi. Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) tarafından düzenlenen ‘Markalaşma’ konulu konferansa katılan İsmail Hakkı Kısacık, dünyada bilinen bir marka olan LC Waikiki’nin 1996 yılında isim hakkının Fransızlardan kendi gruplarına geçtiğini hatırlattı. Bundan sonraki süreçte de yatırımların devam ettiğini ve uluslararası düzeyde önemli mesafe kat ettiklerini belirtti.
Kaynak: Zaman

Erkek alışverişte kadını katlıyor!
W Collection Genel Müdürü Gökay Erol: Erkek bir seferde kadının 3 katı kadar para harcıyor.
Vakko Holding kuruluşu olan W Collection, bu sezonla birlikte aralarında Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış’ın Kanyon Alışveriş Merkezi’nde bulunan mağazasının da yer aldığı toplam 15 mağazada kadın koleksiyonunu piyasaya çıkardı. İlk mağazasını 2003’te açan ve 28 mağazaya ulaşan W Collection’ın ilham kaynağı ise eş veya erkek arkadaşları için alışveriş yapan kadınlar oldu.
Erol, W Collection’a kadın koleksiyonunu eklerken ulaşılabilir fiyatta kalmaya dikkat ettiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü perakendeciler bilir ki, kadınlar sevdikleri/alışveriş yaptıkları markalara sezonda ortalama 4 ile 6 kez ziyarette bulunurlar, erkeklerin ortalaması ise 1 maksimum 2 kez. Ama ortalama alışveriş rakamlarına baktığınızda erkekler tek seferde kadından 3 misli fazla para harcıyor.”
Kaynak: Habertürk

Haberler http://www.perakendebulten.com adlı siteden özetlenmiştir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

2012′nin Gözde Meslekleri

Bu yıl en çok hangi pozisyonlarda eleman aranıyor? Yılın gözde sektörü hangisi?

Yenibiris.com’un istihdam verilerine göre oldukça hareketli geçen 2011 yılının en gözde mesleği satış temsilcisi oldu. 2012’de en çok istihdam yaratması beklenen sektörlerin başında eğitim ve bilişim geliyor. Bilişim sektöründe en çok yazılım uzmanı aranıyor.

Türkiye’de istihdam sektörüne dair yayınladığı düzenli verilerle iş arayanları ve iş verenleri yönlendiren Yenibiris.com, 2012 yılının gözde pozisyonlarını ve sektörlerini belirledi. Geçtiğimiz yıl en gözde mesleklerin başında gelen satış temsilciliği ve muhasebe elemanın yanı sıra bilişim sektörüyle ilgili pozisyonlara dair ilanlar her geçen gün artış gösteriyor. Bu artış bu yıl da devam ediyor. Yılın en gözde pozisyonu ise geçen yıl olduğu gibi yine mühendislik. Mühendisler arasında öne çıkanlar ise inşaat mühendisliği, satış mühendisliği ve elektrik – elektronik mühendisliği.

2011’nin en çok eleman arayan sektörleri ekonominin lokomotif sektörlerinden olan yapı-inşaat, sağlık-tıp ve tekstil olmuştu. 2012’de ise bunların yerini eğitim ve bilişim sektörleri almaya başladı. İnsan kaynakları danışmanları, özellikle bilişimin her dalının hızlı bir yükselişe geçtiğini söylüyor.

Bilişim sektöründe bu yıl en fazla aranan pozisyonlar şöyle:

• Veri tabanı yöneticisi
Veri madenciliği uzmanı
İş analisti
• Mobil uygulamalar uzmanı
• ERP danışmanı
• Dijital pazarlama uzmanı,
• Sosyal medya yöneticisi
• Mobil yazılım uzmanı

“İyi yazılımcılar altın değerinde olacak”

Inproda Yönetici Ortağı Cafer Telci

Türkiye’de bilişim sektörü, teknolojinin gelişmesiyle birlikte gün geçtikçe hız kazanıyor. 2012’de bilgi teknolojileri ve telekom sektöründe yüzde 5 ile 7 oranında gerçekleşmesi beklenen büyüme şüphesiz istihdam açısından da olanak yaratacak. Artık hemen her departmanda BT süreçlerine hakim özel profesyonellere ihtiyaç duyuluyor. Çeşitli araştırmalara göre Türkiye’de 70,000- 100,000 aralığında yetişmiş bilişim sektörü personel açığı söz konusu.

“E-ticaret ve CRM ön planda olacak”

Manpower Türkiye Genel Müdürü Ebru Coş
Türkiye’nin genç nüfusuyla bir öne çıkabilir.Türkiye istihdam piyasasında birçok sektörde yetenek sıkıntısı çekildiğini görüyoruz. Sektörel ve işletmeden işletmeye kurumsal satış deneyimi olan nitelikli satış temsilcileri, teknik literatürü ve eğitimleri zorlanmadan takip edecek düzeyde İngilizce bilen teknisyenler, iyi düzeyde İngilizce bilen sekreter ve yönetici asistanları pozisyonları Türkiye’de işverenler için doldurulması zor pozisyonlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. 2012 yılının yıldız pozisyonları e-ticaret ve CRM’de olacak.

Kaynak : Yenibiriş

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Web Site İstatistiklerim – sabri.suyunu.com

Artık elimden geldiğince daha fazla yazı yazmaya çalışıyorum. 6-7 aydır yazı yazmadıktan sonra tekrar yazmaya başlamak gerçekten çok iyi geldi bana. Hem iş hayatında aldığım kararlar hem de blog için aldığım kararlar umarım benim için hayırlı olur.

Son yazıları takip ettiyseniz, genelde “Analist” kavramı altında, iş analisti, sistem analisti, sistem geliştirme uzmanı vb. konuları kapsamaktadır. Bu tarz konular seçmemin iki sebebi bulunmakta. Birincisi, ben bu işleri yaptım ve şu anda da yapmaya devam ediyorum. Her ne kadar şu aralar analistlikten analitiğe geçmeye çalışsam da analistliğin hiç bir zaman bitmeyeceği bir şirkette ve direktörlüğün altındayım. İkinci sebep iste web sitesindeki ziyaret istatistikleri.

Biliyorum. Blogum çok fazla hit alan bir site değil. Zaten biraz sonra rakamları yazdığımda bunu siz de göreceksiniz. Ama detaylı bakıldığı zaman, kullanıcıların web sitesine geliş amaçları beni bu tarz yazılar yazmaya yöneltiyor. En azından gelen kullanıcılar aradıklarının karşılığında bilgi edinsinler istiyorum.
Lafı fazla uzatmadan istatistiklere göz atalım.

Analiz Çalışması içilen seçilen Tarih Aralığı: 1 Haziran 2011 – 30 Mart 2012

Genel İstatistikler

Anahtar Kelimeler

Siteye Ziyaretleri Hangi Sitelerden Geliyor

Verilerden de anlaşılacağı gibi, web-sitesine gelen ziyaretçiler ya benim kim olduğumu merak ediyorlar ya da yazımın en başında belirttiğim gibi “Sistem Analisti”, “İş Analisti”, “İş Zekası Uzmanı” gibi iş alanlarını araştırmak için geliyorlar. Günümüzde gelişen teknoloji ve artan rekabetten dolayı, geleceğe yatırım yapan şirketler bu tarz iş alanlarını çoktan keşfedip yatırımlarına başladılar bitirdiler ve geliştirmektedirler. Bundan 4 sene önce herhangi bir kariyer sitesinde “Analist” kelimesini arattığınızda aldığınız sonuç ile şimdikini karşılaştırabilseydiniz ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirdiniz.

Ne zaman bir sorunuz olursa, iletişim bölümünden bana ulaşabilirsiniz. Yardımcı olursam ne mutlu bana 🙂

Not: Analiz için veri sağlayıcım Google Analytics ‘e de buradan teşekkürlerimi sunuyorum