Neden yaşıyoruz ve neden çalışıyoruz? İki zor soru. Birinci soru hem konumuz değil, hem cevabı zor, hem de cevabı kişiden kişiye çok farklılık gösterecektir. Fakat ikinci soruyu cevaplamaya çalışalım.
Neden çalışıyoruz?
Maddi ihtiyaçlarını karşılamak, yaşam standartlarını yükseltmek, hedeflere ulaşmak, topluma katkı sağlamak, sosyal ilişkiler kurmak gibi liste uzayıp gider. Peki mutlu çalışmak mümkün mü?
Şimdi çevremizdeki çalışan 5 arkadaşımıza şunu soralım. Çalıştığın işinde mutlu musun? Ya da çalıştığın işindeki mutluluğunu 1 ile 10 arasında puanlar mısın? (Eğer gerçekten sorarsanız yorumlara ortalamayı yazarsanız çok süper olur. Soramasanız da düşünmeniz yeterli)
12 sene kurumsal hayat (5 farklı şirket), 5 sene danışmanlık alanında (13 farklı şirket) çalışmış biri olarak bu yazıyı yazma cüretini kendimde görüyorum.
Mutlu çalışmak mümkün mü?
Bence hayır. Yani, çok mümkün değil. Diyebilirsiniz ki, “Ben şu anda çalıştığım şirkette çok mutluyum.” Evet, şu anda çok mutlu olabilirsiniz. İşinizi çok seviyor olabilirsiniz. Kariyerinizin zirvesinde olabilirsiniz. İşe koşarak gidiyor olabilirsiniz. Fakat Çalışmak ve Mutluluk mıknatısın iki kutbu gibi. Birbirine çok yakın olmasına rağmen, birbirlerini iten iki kavram olarak bir çelişki oluşturuyor. Mutluluğunuz bir illüzyondan ibaret olabilir. Ünlü düşünür Steve Jobs ne demiş?
Yani Sabri ne demek istiyorsun? Mutlu çalışmak gerçekten mümkün değil mi? Aslında demek istediğim şu: Çalışmak ve mutlu olmak iki ayrı kavram. Her çalışan mutlu olmak zorunda değildir. Mutlu olan insan da çalıştığı için mutlu olmayabilir. Çalışırken mutlu olmak zorunda olduğumuzu bir kenara bırakalım diyorum.
Kısa bir liste
Şimdi hepimiz işi gücü bırakıp kendimizi mutlu hissettiğimiz aktivitelerin listesini yapalım. İş yerine gidip çalışmayı ya da Teams’de toplantı yapmayı kaçıncı sıraya koyarsınız? Sabah 06:12’de karanlıkta servis beklemeyi ilk 3’e koyacak kaç kişi vardır? Ben kendi listemin ilk 5’ini buraya yazayım.
Ailece arabayla uzun yol yapmak
Lezzetli bir yemek keşfetmek için farklı bir şehre gitmek
Motosiklete binmek
Kayak yapmak
Anime izlemek
Not: Mutsuz olduğun anların listesini yapmak kolayken mutlu olduğun anların listesini yapmak ne kadar zormuş 🙂
Fark ettiyseniz, mutlu olduğum anları yaşamak için iki şeye ihtiyacım var. Bir Para, İki Zaman. (Benim için zaman = para olduğunu düşünürsek, ikisi de para oluyor) Peki ben para kazanmak için ne yapmam gerekiyor. Çalışmam gerekiyor. Mutlu çalışabilir miyim? (Yeter ya sorma artık şu soruyu anladık. Mutlu çalışmak diye bir şey yok. Soktun bir döngüye. Ver artık şu hayatın sırrını da çıkıp gidelim bu sayfadan)
Formül
Evet beklenen an geldi. Mutlu çalışmak yok dedik. Peki ne var? Keyifli çalışmak. Şimdi de size keyifli çalışmanın formülünü veriyorum. (Çalışmamak diye kötü bir espri yapmayacağım)
Keyifli Çalışmak = Güven + Şeffaflık + Açık İletişim + Mahremiyet + Sevgi + Saygı
Bu kadar basit mi? Evet basit. Bir kaç madde daha ekleyecektim ama alt satıra geçtiği için eklemedim. Tek satırda vurucu olsun diye bunları yazdım. Peki bunu size kanıtlayabilir miyim? Bilmiyorum ama deneyebilirim.
Tecrübe
LC Waikiki’de çalışırken, kariyerimin 5. senesinde müdürlük görevine getirildim. 4 kişilik bir ekiptik. Ben, Yavuz, Gözde ve Besim. Farklı firmalarda bir çok ekip arkadaşıma yöneticilik yapma şansı buldum. (Şimdi de Ahmet, Hasan ve Burak var) Yöneticilik kariyerim boyunca “Mutlu Çalışmanın” formülünü aradım durdum. Hem mutsuz çalışanları gözlemledim ve konuştum hem de ekip üzerinde deneyler yaparak doğru formülü oluşturmaya çalıştım.
Şunu en başta kabul etmek gerekiyor. Her insan şahsına münhasırdır. Motivasyon kaynağı, iletişim kanalı, samimiyet derecesi, çalışma şekli, anlama süresi, davranışsal yetkinlikleri, teknik yetkinlikleri, duygusal zekası. Bunların hepsi farklılık gösterir. Eğer mevcut bir ekibin yöneticiliğine getirilmişseniz, bunların hepsini aynı potada eritmeniz gerçekten zor olacaktır. Ama yeni bir ekip kuruyorsanız, nasıl bir ekip kuracağınıza karar vermeniz ve buna göre işe alımlarınızı düzenlemeniz gerekecektir. Benim için bir tane öncelik vardı. Diğer tüm değişkenler sonra geliyordu. Birinci önceliğim “Uyum”du. Uyumlu olduktan sonra diğer teknik ve davranışsal yetkinlikleri inceliyordum. Bunu bazen başardım bazen de başaramadım. Ekip içinde uyum olduktan sonra üzerine mutluluk taşları ile ideale yakın bir sistem inşa edebiliyorsunuz.
Sonuç olarak, bir çalışan olarak şunu bekliyoruz: İnsan yerine koymak, saygı görmek, takdir edilmek, ima edilmeden açık bir iletişim kullanılması, empati yapılması, geri bildirim verilmesi, gelişimimize önem verilmesi ve güvenilmek istiyoruz. Bunlar olduktan sonra mutlu olup olmamanın bir anlamı yok. Bunlar olması gereken minimum gereksinimler zaten. Bunlar ekstra değil. Bunun üzerinde olanlar belki ekstra olur. Bunlar olduğunda mutsuz olmayız, keyifli çalışırız ve bu da bize yeter.
Peki Sen?
Deminden beri mutluluk deyip duruyorsun. Peki Lumtify’daki arkadaşların mutlu mu? (Bana ne soruyorsunuz gidip onlara sorsanıza) Eylül ayında birlikte çalışmaya başladığımız zaman oturduk konuştuk. Birbirimizden beklentilerimizi uzun uzun anlattık. Yaşadığımız iyi ve kötü tecrübeleri aktardık. Ne olması ve ne olmaması gerektiğini anlattık. İyi bir iş neye benzer, iyi bir çalışma ortamı nedir, iyi bir ekip nasıl olmalı bunları belirledik. Ardından bunları yazdık ve bir manifesto oluşturduk. Aşağıda Lumtify’ın Keyifli Çalışma Manifestosu’nu okuyabilirsiniz. Ekip olarak 1 seneye yaklaşırken, manifestomuzu uyguladığımızı bilmek beni mutlu ediyor.
Ekip arkadaşlarımla birlikte çalıştığım için mutluyum. Kendimle çelişmiyorum. Çalışmak zorunda olduğum bir dünyada, en mutlu olduğum yerde çalışmayı tercih ediyorum. Burak, Ahmet ve Hasan’a teşekkür ediyorum. Yaptığım işi ve ekip arkadaşlarımla birlikte çalışmak beni mutlu ediyor. Var mı bir itirazı olan?
Lumtify Keyifli Çalışma Manifestosu
Şirketimiz bir aile değildir. Ekipteki herkes iyi arkadaştır. İyi günde, kötü günde birbirimizi kollarız.
Açık ve şeffaf bir iletişim kurarız. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten çekinmeyiz.
Birbirimize geri bildirim veririz. Güçlü ve gelişime açık alanlarımızı birbirimize söyleriz.
Rahat ve güvenli bir çalışma ortamımız vardır.
Çalışma saatlerini kendimiz belirleriz.
İzin almayız, haber veririz.
Gelişimimize önem veririz. Hem teknik hem de sosyal gelişim alanlarımızı sürekli geliştiririz.
Tatilde tatil yaparız.
Çalışma ortamımızı eğlenceli hale getiririz.
Başarıyı takdir ederiz.
Başarısızlıktan ders alırız.
Birlikte Sosyalleşmekten zevk alırız.
Şirket kararlarını istişare ederiz, birlikte karar veririz.
Özel hayatımız bizi ilgilendirir.
Din, dil, ırk, hayat görüşümüz bizi bağlar. Herkesin hayatına kimse karışamaz.
Bonus 1
Her yazının sonuna bir bonus koymayı adet edindim. Kariyerimin ilk yıllarında dinlediğim ve iş hayatını anlatan bir şarkı ile yazıya son veriyorum. İyi dinlemeler.
Bonus 2
Şirketlerde teknik yetkinlik kadar kültür oluşturmanın önemini anlatan, Delivering Happiness: Tony Hsieh — Mutluluk Dağıtmak kitabını okumanızı öneririm.
Beni bilen bilir. Konuşmayı çok severim. Çocukken az konuştuğum için şimdi çok konuşuyorum diye düşünürdüm ama öyle değilmiş. Çocukken de çok konuşurmuşum. Bildiklerimi anlatmayı, aktarmayı bir görev olarak görürüm. Hatta çok sevdiğim bir söz vardır. Bu anlattıklarımın “Bilginin zekatı” olduğunu düşünürüm.
Bugüne kadar çalıştığım kurumlar vesilesi ile bir çok organizasyonda konuşma fırsatım olmuştu. Özellikle üniversitelerin tüm çağrılarına ekiplerimle birlikte, elimizden geldiğince katılmıştık ve yaptığımız işleri anlatmıştık. Güzel günlerdi.
Lumtify kurulduktan sonra, danışmanlık alanında hizmet verdiğimiz için bu konuşmalar doğal olarak azaldı. Doğal olarak azaldı dememin sebebi aslında teknik bir konu. Üniversteler ya da ulusal konferanslar genelde kurumsal firmaları konuşmacı olarak çağırıyorlar. Çünkü bir danışmanlık şirketinin gelip ürünlerini ya da hizmetlerini anlatması istenen bir durum değildir.
Üniversite organizasyonlarının bir kaç öncelikli amacı olur.
Üniversitede öğrenilen bilgilerin gerçek hayattaki kullanım alanlarının gösterilmesi
Büyük bir firma değilseniz ve hizmet sektöründeyseniz, sadece ilk maddeyi kısmen kapsayabiliyorsunuz. Çünkü siz hizmet verdiğiniz firmaların verileri ile çalıştığınız için aslında sizin yaptığınız tüm işler hizmet verdiğiniz firmaya ait oluyor.
Bu sebeple, özel davet eden kurum ve kişiler dışında ne yazık ki konuşma fırsatımız çok olmadı. Lumtify kurulduğundan bugüne kadar, yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı sadece 3 organizasyona katılma fırsatımız oldu. Bu yazıda bu organizasyonlardan bahsedeceğim.
Organizasyonlara geçmeden önce şunu da belirtmek isterim ki, bugünden itibaren üniversitelerde konuşma yapmak ve organizasyonlara katılmak için tekrar sahalara dönmeyi hedefliyoruz. Veriler çalıştığımız kurumlara ait olsa da bilgimizi aktarmak için üniversitelerle tekrar çalışmaya hazırız.
Tech’22 — Üsküdar Üniversitesi
Üsküdar Üniversitesi ile en büyük ortak özelliğimiz, Üsküdarlıyız. Doğma büyüme Üsküdarlı birisi olarak, Üsküdar ismi geçen her şeye ciddi bir yakınlık hissediyorum.
2022 yılının Nisan ayında, Üsküdar Üniversitesi Teknoloji Kulübünden bir davet mesajı aldım. 22–23 Mayıs 2022 tarihinde gerçkeleşecek olan Tech’22 Zirvesinde konuşma yapmam için davet edilmiştim. Uzun bir aradan sonra bir üniversiteden davet almak benim için çok değerliydi. Bir çok harika konuşmacı ile aynı sahneyi paylaşarak sunumumu gerçekleştirdim.
Microsoft, Google, Turkcell, Huawei ve bir çok büyük teknoloji firmalarının katıldığı bu güzel organizasyonda Lumtify olarak “Son Veri Bükücünün Kariyer Yolculuğunu” anlattım. Tekrar öğrencilerle birlikte olmak çok güze hissttirdi. Teşekkürler Üsküdar Üniversitesi.
DAN 102 Girişimcilik ve Kariyer Danışmanlığı Dersi — İTÜ
İstanbul Teknik Üniversitesi — Endüstri Mühendisliği bölümü başkan yardımcısı Ömer Faruk Beyca hocam eski bir arkadaşım. Bölüm derslerinden biri olan DAN 102 Girişimcilik ve Kariyer Danışmanlığı Dersine beni konuk olarak çağırdı. Yarım saatlik süre içerisinde, kariyer yolculuğumu anlattım. Bir endüstri mühendisi olarak bugüne kadar neler yaptığımı, hangi projelerle uğraştığımı ve sonunda bugüne nasıl geldiğimi yarım saate sığdırmaya çalıştım. Bu dersin sonunda, çok güzel mesajlar aldım ve yeni öğrenci arkadaşlarla tanışma fıratım oldu. Hatta ve hatta bir öğrenci arkadaş, bugüne kadar gördüğüm en iyi niyet mektubu ile Lumtify’a iş başvurusunda bulundu.
Neden en iyi? Hem kendini çok iyi ifade etmiş, hem beni hem de Lumtify’ı çok iyi araştırarak bu niyet mektubunu yazmış. Örnek olması açısından aşağıda bu mektubu yayınlıyorum. Bir firmaya başvururken, o firmayı ve başvurduğunuz kişiyi araştırıp, başvurunuza özel bir içerik ile hazırlarsanız mutlaka bir şekilde geri dönüş alabilirsiniz.
Greetings Dear Sorcerer,
Here is my party request as a Rogue:
In the vast and complex world of data realms, while decisions becoming Holy Grail , I come before you as a rogue equipped with a diverse array of tools and skills, ready to embark on daring quests alongside your esteemed party. With a keen belief in my dexterity and agility stats, I am confident that my inventory has essentials to support your work. My Inventory holds: — Python (A Big stack of Python, a very big one) — Data Analysis (a little field experience with a theoretical certificate from Google) — Gurobi, Cplex (not that confident about them, yet very familiar) — Heuristics (with TSP applications, would love to share my repos with you!) — Machine Learning (reading lots of sklearn documentations) — Visualization (fancy dashboards with tableau) — And lots of Passion with Hard Work scrolls (essential) — 9k hours of ARPG Experience (since 2010) — and more assets …
In my ongoing experience at an HR Tech/Consultancy firm, I had the chance to dive deep into data analysis while working on various business development tasks. It was like being the go-to person at a party, sorting through messy data and learning a ton along the way. Faced many challenges and every challenge taught me something new, like how to handle tricky data or solve tough problems. It was like a crash course in data analysis.
After your presentation at ITU got really curious about and I dove in to your website and GitHub repos, and I gotta say, I loved what I see. Your company seems like the kind of place where cool things are happening. I didn’t come across any job postings, but as I went through, I got the feeling that your team could use someone like me and I could get my hands on valuable field experience. I’m always up for learning new stuff and seeing where it leads. I’m all about data, and it seems like you’re into that too. I’d be more than happy to even meet with you, maybe schedule an online meeting and chat about whole business intelligence scene. As you mentioned on your LinkedIn post, Voltron takes 5 to complete.
Thanks in advance for your answer.
Veri Analizi ve Veri Görselleştirme Dersi — Medeniyet Üniversitesi
2024 senesinin en güzel olaylarından biri de, Medeniyet Üniversitesi’nde Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünün Veri Analizi ve Veri Görselleştirme Dersinde dönem boyunca konuk anlatıcı olmamız sanırım. Öğretim üyesi arkadaşım Esra’nın daveti ile bu 2023–2024 bahar döneminde bu dersi, ben ve ekibim birlikte anlatıyoruz. Bu yazıyı yazarken 6. dersi tamamladık ve vize sınavı öncesinde son değerlendirmelerimizi yaptık. (Bu yazı yayınlandığında ise final sınavı ile döneme noktayı koymuştuk 🙂 )
Öğrenci arkadaşların derse katılımı (hayır tabiki devamlılık zorunluğu olduğu için değil benim için geliyorlar), derse katkısı ve enerjileri ile çok güzel ilerliyoruz. Bugüne kadar, Veri, veri kaynakları, veri analizi, veri analitiği, veri modelleri, temel istatistik, veri analizinde istatistiğin önemi, uygulamalı veri analizi gibi bir çok konuya değindik. İş tecrübeleri ile de bu anlatılanlar birleşince çok güzel bir içerik ortaya çıktı. Ekibimden Hasan’ın “Veri Görselleştirme” dersleri ile dönemi tamamlamış olduk.
Davetinden dolayı Esra Karayel Muhacir’e teşekkürlerimi sunuyorum.
İTÜ Endüstri Mühendisliği Lisans Bitirme Tasarım Projesi Jurisi
Bugün, İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka kampüsündeydim. Ömer Faruk hocamın daveti ile, Lisans Bitirme Tasarım Projelerini değerlendirmek için dışardan juri olarak görev aldım. Benim katıldığım seansda 4 proje değerlendirildi. Genç ve tutkulu arkadaşlar, projelerini kısıtlı süre içerisinde sunmaya çalıştılar. Üç değerli hocamıza ben de eşlik ederek projeleri değerlendirdim.
“Dersler öğretiyor, projeler ise evrim geçirtiyor”
Projelerinde güzel ve zor bir problem bulmuş, problemin çözümü için zaman harcamış ve sınırlarını zorlamış öğrencilerin, bilgi anlamında evrim geçirdiklerine şahit oldum. Sadece üniversitede öğrendikleri bilgilerle kalmayıp, üstüne de koyarak çok farklı projeler hatta ürünler ortaya çıkarmışlar.
Teknik bir konuyu sunan Mühendis arkadaşlara naçizane bir kaç tavsiyem olacak.
Sunuma başlarken kendini tanıtma, projenin ne olduğunu ve neyi başarmayı hedeflediklerini belirtme, sunumun ne kadar süreceğini söylemek, ajandanın ne olduğunu sunuma eklemek dinleyicilere güven verecektir.
1 sene üzerinde çalıştığınız bir projeyi 20 dakikada anlatacaksanız, 20 dakikalık sunum için de en az 1 hafta hazırlanmanız gerekebilir.
Sunumda verimlilik, görsel — yazı oranı, gelecek soruların tahmin edilmesi ve sunumda yer verilmesi, giriş gelişme sonuç kurgusu sizin elinizi kuvvetlendirecektir.
Sunum sonunda eğer bir demonuz varsa bunun anlatılması da tadından yenmeyecek bir hale getirecektir.
Sunumların hepsinin içerikleri başarılıydı. Bazıları çok çok başarılıydı. Her bir öğrencinin potansiyeli olduğunu ve emek verilirse bu potansiyelin daha fazlasının ortaya çıkacağını gösteren bir gün oldu benim için.
Beni davet eden Ömer Faruk hocama, bugün tanıştığım tüm hocalarıma ve sunum yapan tüm öğrencilere teşekkür ediyorum. Gerçekten çok keyifli bir gündü.
Son Sözler
Bir yazının daha sonuna geldik. 2024 itibari ile 40 yaşını doldurumuş bulunuyorum. 40! Söylemesi de zor, inanması da zor. Hala şaşkınlıklar içerisindeyim. 20 seneye yakın iş tecrübesini sadece kendime ayırarak bu dünyadan göçmemek lazım. STK’larda, üniversitelerde, liselerde, dijital mecralarda bildiklerimizi anlatarak örnek olmalıyız. Lumtify olarak da buna inanıyoruz ve gelecekte de buna uygun olarak yerimizi almak için çabalamaya devam edeceğiz 🙂
2015 yılıydı. Türkiye’nin en zeki ve başarılı 7 kişisiyle bir oyun girişimimiz vardı. “Birink” adlı bir marka kurmuştuk. Bu firmanın altında 3 farklı oluşumumuz vardı. “Happuu”, “Ebete” ve “Lumtify”. Happuu ve Ebete çocuk oyunları ile ilgili olacaktı. Lumtify ile de teknoloji alanında ilerleyecektik. Haftada bir toplanıp Osmanbey’deki ofisimizde oyun geliştiriyorduk. Ben ve Ahmet dışındaki 5 kişi, ÖSS’de ilk 1000’e girmiş canavarlardan oluşuyordu. İlk oyunumuzu geliştirmiştik fakat ekipteki kişiler farklı yollardan gitmek istediği için dağıldık. (Oyun hiç bir zaman markette yayınlanmadı. Fakat bizim için harika bir tecrübe ve anı olarak kaldı)
Lumtify ismini Burak (kardeşim) bulmuştu. sonu “fy” ile biten markalar henüz yeni popüler olmaya başlıyordu. Neden Lumtify olduğunu sorduğumuzda bize şu şekilde açıkladı:
Let Us Make Things Intelligent For You
Evet söylemesi zordu. Lumtifi diye okunacağını tahmin ediyorduk ama çok hoşumuza gitmişti. Böylece Lumtify kurulmuş oldu.
Ekip dağıldıktan sonra, Lumtify’ın ne olacağını konuştuk. Ekipten izin alarak bu markanın haklarını almak istediğimi söyledim. Oy birliği ile kabul edildi ve Lumtify 2019 yılına kadar derin bir uykuya daldı.
Son çalıştığım kurum olan Koton’dan ayrılmaya karar verdiğimde, kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Şirket için yeni bir isim aradım. Analything ismini kullacaktım ama söylemesi zordu. Peki Suyunu olamaz mıydı? Yok olamazdı. Soyadımı seviyordum ama olamayacağını siz de kabul ediyorsunuz di mi? Tozlu rafların arasında Lumtify’ı çıkardım. Ve böylece Lumtify derin uykusundan uyandı ve yolculuğuna başladı.
Birink’in tüm kurucuları ile hala görüşüyoruz. Hepsi pırlanta gibi çocuklar. İyi ki birlikte çalışmışız ve iyi ki Birink’i kurmuşuz. Bugün Birink olmasaydı belki Lumtify olmazdı 🙂
Bonus
Bonus 1: Birink, dağılmadan hemen önce bir oyun firması tarafından satın alınmak istenmişti. Fakat ekip ayrılma kararı verildiği için bu satış gerçekleşmedi. Düşünüyorum da, 2015’de oyun alanında devam etseydik bugün nasıl bir hayatımız olurdu?
Bonus 2: Birink ekibindeki arkadaşlar bugün neredeler: Nvidia, Cern, Wisconsin, Qualcom ve Lumtify. Sanırım dağılarak herkes doğru kararı vermiş 🙂
Dile kolay tam 5 sene geçmiş. 2019’da başlayan yolculuk, bu sene Haziran ayında 5. senesini dolduracak. Zor muydu? Evet zordu. Hatta çok zordu. Peki mutlu muyum? Çok şükür mutluyum. Peki bize ne anlatacaksın?
En son 2022 yılında bir yazı yazmıştım. (2021 Muhasebesi ve 2022 Hedefleri) Sonrasında sessizliğe gömülmüştüm. Kişisel websitemi (sabri.suyunu.com) kapattım, Instagram’ı durdurdum ve Linkedin’de sadece takip ettim. Bugün tekrar merhaba demenin vakti geldiği için bu yazıyı yazıyorum. Özet olarak, 2022 yılından bugüne kadar geçen sürede Lumtify’da neler olduğunu kısaca anlatacağım. (Kısaca diye başladığım her yazı uzun sürüyor. Sevgili okuyucu özet okumak istersen, Lumtify 2 sene içerisinde bir sürü iş yapmış. Sabri hayalindeki şirket ortamını kurmaya başlamış. Aslında güzel yazı, okumanı tavsiye ederim)
2022 yılında herşey çok güzel başlamıştı. Defacto ile çok güzel bir çalışma tempomuz vardı. Harika projelere imza atıyorduk. Diğer taraftan MMK ile Üretim Planlama Optimizasyonu projemizin sonuna gelmiştik. 1 senedir üzerinde çalıştığımız projede son düzlükteydik. (Bu projenin detaylarını anlatmayı çok isterdim ama ne yazık ki gizlilikten dolayı anlatamıyorum. Kısaca özetlemek gerekirse, Türkiye’nin en büyük fabrikalarından birinin üretim planlamasını ve hat dengelemesini optimizasyon ile en iyilemeye çalıştık. Ben Matematiksel Modelin yazılması görevindeydim. Yazdığım en zor modellerden biri olduğunu söyleyebilirim. Not: En zoru Çimsa projesiydi)
Fakat, bu projenin bitimine bir ay kala (herşey bitmişti sadece sign-off süreci kalmıştı) Rusya-Ukrayna savaşı alevlenmişti. Bu projede bu savaşın kurbanı oldu ve son düzlükteki proje tamamlanamadan bitirildi. Peki bu beni neden etkiliyordu? Çünkü ben taşeron bir firma olarak ne yazık ki paramın tamamını alamadan proje kapatılmıştı. Paramın tamamını çok sonra da olsa alabildim ama ben parayı yakın zamanda alacağıma göre plan yapmıştım. Evdeki hesap çarşıya uymamıştı ve büyük bir kriz ile yüzyüzeydim. X miktar para büyük bir firma için küçük bir para olabilir fakat Lumtify için önemliydi ve X benim için ayakta kalma ya da batma meselemdi. Zor günler beni bekliyordu. (Not: MMK firması bu projeyi A kodlu bir firma ile yapıyordu. Ben de A firmasının alt taşeronu gibi çalışıyordum. Ödememi A firmasından alıyordum. Ödeme ie ilgili problemim MMK ile değil A firmasıylaydı. MMK ile çok güzel bir çalışma ortamımız ve ilişkimiz vardı. MMK firmasını zanaltında bırakmamak için bu eklemeyi yaptım.)
Yenilgi?
Sanırım yenilmiştim ve yenilgiyi kabul etmem gerekiyordu. Defacto dışında hizmet verdiğim başka firma kalmamıştı. Tek gelir kaynağım haftada 2 gün gittiğim Defacto’ydu. (Defacto’nun Lumtify için yerinin ayrı olmasının bir sebebi de zor zamanlarımda çalışabileceğim bir kurumun olmasıdır.)
Defacto’dan kalan 3 günde ise, ofiste oturup ne yapacağımı düşünerek geçiriyordum. Defacto’daki ekip ile birlikte çalışmak çok keyifliydi. Fakat yine de yeterli değildi. Bir çıkış noktasına ihtiyacım vardı ve bu çıkış noktası bir türlü belirmiyordu.
Not: Bugünden bakınca neden bir çıkış noktası bekledin de kendin bir çıkış aramadın diyebilirsiniz. Ben de bunu diyorum kendime. Fakat o günkü ruh halimi düşününce birinin gelip bana yardım etmesini bekledim sanırım. Tüm emeğimi harcadığım proje iptal olmuş, gelir kaynaklarım sınırlanmış ve 2022 için planladığım hiç bir şey yolunda gitmiyordu. Depresyonda olduğumu düşünebiliriz 🙂 O yüzden çıkış yolunun kendi belirmesini beklemiştim.
Umut Işığı
2022 senesi ortalarına doğru telefonum çaldı. Daha önce verdiğim bir eğitim teklifinin kabul edildiği ve eğitime başlanmak istendiği söylendi. Firma Türkiye’nin en büyük firmalarından Vestel, eğitim ise Optimizasyon ve Matematiksel Modelleme, IBM Cplex ve DoCplex. Firma büyük, eğitim zor. Hem heyecanlanmıştım hem de benim için bir umut ışığı olmuştu.
Daha önceden bu eğitimi vermiştim fakat DoCplex hiç anlatmamıştım. Benim için de güzel bir fırsat olarak gördüm ve eğitime başladık.
Vestel’den Tunahan Bilgiç önderliğinde güzel bir eğitim gerçekleştirdik. Bu eğitimin sonunda da, güzel bir Türkçe DoCplex Eğitim kaynağı oluştu. Siz de eğer ihtiyacınız olursa girip kullanabilirsiniz.
Sonuç olarak, bu eğitim bana bir umut ışığı oldu. Sanırım beklediğim çıkış noktası buydu. Bana tekrar başarılı olduğum alanı gösterdi.
2022 Hedefleri ve Hüsran
2022 sona ererken, sene başında koyduğum hedefleri başaramadığımı gördüm. Hedefler yüksek değildi ama olmadı işte.
Lumtify Academy olarak 3 farklı firmaya çözüm odaklı eğitim vermek: Sadece 1 firmaya eğitim verildi.
Oyun Değiştiren projenin MVP’sini yapıp, prototipini üreterek, bir firmada PoC yapmak: Olmadı.
Defacto ile hedeflediğimiz (bunların hepsi yazıyor) ve MMK ile anlaştığımız (bunların da hepsi yazıyor) projeleri belirlenen zaman dilimlerinde tamamlamak: İki firma için hedeflerimi tamamladım. Çok mu ulaşılabilir bir hedef mi yoksa?
2B1B ya da LNDT adlı podcastlerden bir tanesinde 12 bölüm çekmek ve bunları podcast ortamlarında yayınlamak: Bu konuda motivasyonum çok yüksekti. Fakat “2B1B” için tek bölüm çekebildik. LNDT yerine farklı bir konsept geliştirdik: “O Bu Şu” fakat bu podcast için de sadece 1 bölüm çekebildik 🙂
2023 için herhangi bir hedef koymamaya karar verdim. Elimden geleni yapacaktım ve sınırları zorlayacaktım. Düştüğüm yerden kalkmalıydım ve bundan başka yapabileceğim bir seçeneğim yoktu
Berber Çıkmazı
2023 başıydı sanırım. Babamla birlikte arabada yolculuk ediyorduk. Ben işlerle ilgili dert yanıyordum. Şirketi büyütemediğimi ve bu şekilde hiç ilerleyemediğimi söylüyordum. Şirketi kapatıp, sektöre dönmeyi düşünmeye başladığımı söyledim. Beni dinledikten sonra bana şunu söyledi.
“Sen Berber gibi çalışıyorsun. Dükkanı açtıkça ve çalıştıkça para kazanıyor aksi durumda hiç bir şey kazanamıyorsun. Bunu değiştirmedikçe ne kadar yüksek fiyat versen de ilerleyemeyeceksin.”
Ben bir berberdim, terziydim, tesisatçıydım. Saatini ve emeğini satan bir kişiydim. Ve bunu değiştirmedikçe Lumtify ileri gidemeyecekti. 2023 başında bir karar verdim ve büyümek için elimden geleni yapacaktım.
2023 Yılı
Zor bir sene geçmişti ve şimdi beni daha zor bir sene bekliyordu. Fakat her zorluğun sonunda sabırlı olunca bir kolaylık veriyor Allah. Bu sebeple 2023 yılı bir önceki seneden daha güzel geçti. Özet olarak (Özet yazıyorum çünkü 2023 yılı sonrasındaki işler için ayrı yazılar yazmayı planlıyorum)
2 Organizasyonda Konuşma
1 Uçtan Uca Veri Analitiği Bootcamp
2 Tahmin Projesi
1 Dijital Pazarlama Analitiği Partnerliği
1 Veri Bilimi Partnerliği
1 Perakende Analitiği Partnerliği
Bu işlerden bir tanesi hariç hepsi 2024 yılında da devam ettiğini düşünürsek 2023 bereketli bir sene oldu.
Voltran, Voltran, Voltran
Yine başka bir yazının konusu olabilecek kadar önemli son gelişme de Lumtify’ın artık tek kişilik organizasyondan çıkıp bir ekibe dönüşmesidir.
Voltran (Voltron) çocukluğumda en sevdiğim çizgi dizlerden biriydi. Dizinin ana karakterleri 5 adet mekanik aslan robottu ve bu robotları kumanda eden 5 kahraman savaşçı vardı. Her birinin farklı yeteneği olan bu 5 aslan, bir tehlike anında bağımsız savaşabildikleri gibi bir araya gelerek dev bir robot olan Voltran’ı oluşturuyor ve Voltran’ın en büyük silahı bu birleşme sonucunda aktif oluyordu. 2 kişi (Burak ve ben) başladığımız bu yolculukta önce Ahmet Can Öztürk ile 3, ardından Hasan Aturgil ile birlikte 4 kişi olduk. Her birimiz tek başımıza çok başarılı olmamızın yanında, güçlerimizi birleştirdiğimizde Voltran’ı oluşturup altından kalkamayacağımız problem kalmayacak evelallah.
Not: Hep tek kişiydim diye yazıp duruyorsun da, kardeşin Burak bu ekibin bir parçası değil miydi? Birlikte kurmadınız mı Lumtify’ı? Evet güzel soru. Burak her zaman Lumtify’ın kurucu ortağıdır ve öyle olacak. Sonuçta Lumtify ismini o buldu. Özet olarak: Burak, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Araştırma Görevlisi pozisyonundan istifa etti ve 2023–2024 yılları arasında 1 seneyi aşan bir sürede Trendyol Veri Bilimi ekibinde NLP Veri Bilimci olarak çalıştı. Hem gerçek hayatı öğrendi, hem de gerçek problemleri çözdü ve Level atlayarak 2024 yılında Boss olarak geri döndü. Bu aralar çok fazla Solo Leveling okudum 🙂
Son Söz
Çok şükür işler yoluna girdi. Birlikte çalıştığım güzel bir ekibim var, nakit akışını düzene soktum (sanırım), çalıştığım kurumlarla iyi ilişkiler içerisindeyim, neler yapmam ve neler yapmamam gerektiği konusunda tecrübe edindim. Anlatacak konular biriktirdim ve yazmak için kendimi motive ettim. Lumtify olarak yeni maceralara atılmak için heyecanlıyım. Beni değil, bizi takip etmeye devam edin.
Bonus: Alınan Dersler
Bu yazının sonuna gelirken aldığım bazı dersler bulunuyor. Bunu hem tarihe bir not düşmek için hem de kendi şirketini kuracak kişiler için faydalı olacağını düşündüğüm için yazıyorum. Son sözün üstüne söz söylenmez ama Bonus olarak buraya yazmak istedim.
İş Satma: Dünyanın en zor işlerinden biri, satmak. Ne kadar iyi olursanız olun ya da ürününüz ne kadar iyi olursa olsun, satış yapmak ayrı bir yetenek. Bir çok firma ile görüşmeler yapıyorsunuz, Heh tamam oldu diyorsunuz ama olmuyor. Kesinlikle olmaz diyorsunuz, oluyor. Bazen sizden bilgi almak için görüşülüyor, bazen yemek yerken iş satabiliyorsunuz. Özet olarak, rızkın nereden geleceğini hiç bir zaman bilemiyorsunuz. Rızkın peşinden koşmak gerekiyor. Gelmesini beklerseniz çok bekliyorsunuz.
Ödeme Alma: Kurumsal bir firmada çalışırken (beyaz yaka), işinizi iyi yapıyorsanız güvenli bir alanda olursunuz. Ayın başında maaşınızı alırsınız. Ödeme planlarınızı maaşınıza göre yaparsınız. Fakat kendi şirketinizde işler bu şekilde yürümüyor. Bazen 1 ay bazen 2 ay bazen de çok daha uzun sürede paranızı alabiliyorsunuz. Verdiğim hizmetin ücretini 12 ay sonra aldığım da oldu, bir hafta sonra aldığım da oldu. Bunu yakınmak için yazmıyorum. Ya da şirketleri zan altına almak için de yazmıyorum. Türkiye’de hizmet satmanın kuralı bu. Ha unutmadan, faturayı kestikten bir sonraki ay devlet sizden bu faturanın vergisini alır. Siz ödemenizi alsanız da almasanız da. Bu sebeple, nakit akışını iyi yönetmek, şirket yönetmenin en önemli kurallarından biridir.
Sağlık Olsun: Ne yaparsanız yapın, ne kadar çok para kazanırsanız kazanın sağlık olmadığı zaman hiçbirinin anlamı kalmıyor. Çarpmada yutan eleman gibi sağlık. Milyarlara da sahip olsanız, sağlık olmayınca sıfır oluyor. 2021’den bugüne kadar, ailem zor sınavlardan geçti. Hastane ikinci evimiz haline geldi. İşlere bir süre ara vermem bile gerekti. İşler bir şekilde yoluna girer. Önce sağlık olsun.
Arkadaş: İyi arkadaşlar biriktirmek gerekiyor. Zor zamanınızda elinizden tutan, size destek olan arkadaşlar. Parasal olarak değil, size çıkış yolunu gösterecek arkadaşlar. Çok şükür bu konuda şanslıydım. Öncelikle Kardeşim Burak her kararımda bana destek oldu. Eski ortağım Ahmet, bacanağım Şükür, üstadım Eray, başım sıkıştığında aradığım Uğur ve tecrübelerini dinlediğim Yusuf. Bu süreçte hep yardım ettiler 🙂
Aile: Tüm kapılar kapandığında, çalabileceğiniz yegane kapı aileniz oluyor. Koşulsuz şartsız sizi kabul eden kişiler her zaman aileniz oluyor. Özellikle çocuk sahibi olduğunuzda, ailenizin her zaman sizin yanınızda olduğunuzu daha iyi anlıyorsunuz. Eşim Zehra, babam, annem, kardeşlerim. Bu süreçte bana hep destek oldular. Teşekkürler ailem 🙂
Babam der ki, “İki şeye çok dikkat et. Birincisi, akşam olunca evinde yemeğini ye, İkincisi pazar günü ailenle kahvaltı et.” Formül bu kadar basit. Akşam yemeğini evde yersen, tüm aile aynı sofrada bir araya gelir. Pazar günü ise hiç kimsenin işi olmaz ve keyifli, stressiz bir kahvaltıdan daha güzeli olmaz.
Lumtify olarak başlayan yazı, farklı bir şekilde son buldu. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler. 2022 yılından sonra neler olduğunu kısaca özetlemiş oldum. Sonraki yazılar, Lumtify olarak verilen Hizmetler, Eğitimler ve Organizasyonlar hakkında olacaktır. Şuraya bir de güzel bir şarkı bırakıp yazıyı sonlandıralım.
2020 yılı biterken ve 2021 yılı başlarken Linkedin’de şu mesajı atmışım.
Tam 1 sene önce kurumsal hayattan istifa edip, uzun süredir hayalini kurduğum bir serüvene ilk adımımı atmıştım. Fakat 2020 yılının girişimcilik için en zor sene olacağını tahmin bile edemezdim. Değişen ekonomik koşullar ve pandemi süreci bir girişimi bitirmeye yetecek güce sahipti. Çok şükür ayakta kalmayı başardık ve ilk senemizi büyük başarılarla tamamladık.
1 sene içinde 4 büyük projeyi (2 #optimizasyon, 1 sosyal medya, 1 veri tabanı entegrasyonu) devreye aldık. 3 farklı projede ürün geliştirmemiz (Satın Alma Optimizasyonu, Kapasite Optimizasyonu ve Sosyal Medya Analitiği) devam ediyor. Parçası olduğum #Crawlers ile #Teknofest — Travel Datathon 2019’u kazandık.
Kurumsal hayattan ayrılıp kendi şirketini kurmak, iş peşinde koşmak ve bir şey satmak (daha doğrusu satmaya çalışmak) benim için zor ama öğretici bir süreç oldu. Geçtiğimiz sene Çimento, Çelik, Liman, Petrol, Roket, Basketbol gibi bir çok farklı sektörde projeler, PoC’ler yaptık. Fakat bu sene tekrar evime yani perakendeye de yeni projelerle geri döneceğim.
2022 yılı için Linkedin’e mesaj yazarken karşıma çıktı. Okurken hafif gülümsedim. Acaba 2020 mi daha zor geçmişti yoksa 2021 mi? Acaba hangi sene daha başarılı geçmişti. Haydi o zaman geçtiğimiz senenin muhasebesini yapalım ve 2022 yılı için hedeflerimizi belirleyelim.
Önce bu yazının tamamını okuyamayacaklar için 2021 yılının kısa bir özetini yazmakta fayda var. Neler oldu, hangi projeleri yaptık? Buyrun:
Ofisimi açtım (Yazının sonlarına doğru detayları bulunuyor)
1 Optimizasyon (OR) projesi (Gerçi hala tamamlanmadı ama ben bitti gözüyle bakıyorum 🙂 )
1 Doğal Dil İşleme (NLP) projesi
1 Tahmin (Forecast) projesi
1 Sıralama (Sorting) Projesi
1 Elastikiyet projesi (Bu da bitmedi ama çok güzel ilerliyor)
1 Veri Odaklı Dönüşüm Danışmanlığı
Birçok algoritma içeren proje
5 eğitim verdik (2 SQL, 1 Optimizasyon, 1 Python, 1 Veri Bilimi)
Ve tabi başarısızlıklar (Yazının en sonunda)
Bu projelerin hepsini tek başıma mı yaptım? Tabi ki hayır. Her bir projede birlikte çalıştığım harika insanlar vardı. Projelerin detaylarına ve kimlerle çalıştığımı aşağıda detaylandırdım. Ama önce 2021 yılının başına dönelim.
2020 yılının son 2 ayı çok zor geçmişti. Önce ben korona olmuştum. Sonra annem ve babama bulaştırmıştım. Tam kapanma, yarım kapanma, yüz yüze eğitime ara verilmesi, şirketlerin çalışanları dışında kimseyi kabul etmemesi, başlaması planlanan işlerin ertelenmesi… Gerçeği söylemek gerekirse, Ekim ayında şirketi kapatıp, Dubai’ye taşınmayı bile düşünmüştüm. Ama sonra vazgeçtim.
2021 Ocak ayının ilk günlerinde, uzun zamandır üzerinde çalıştığımız Optimizasyon projesine başladık. IBM ile birlikte çalıştığımız bu projede, Türkiye ve Dünya’nın en büyük Metalürji firmalarından biri olan MMK’nın Üretim Planlamasının matematiksel modelleme ile optimize edilmesiydi. 1 senedir üzerinde çalıştığımız bu projede sona geldik. Bugüne kadar çalıştığım en zor projelerden birisi bu olabilir. Mart ayında tamamlanacak olan bu projede IBM CPLEX kullanarak, her bir siparişin hangi hammadde, hangi tedarikçi, hangi zamanda, hangi hatlarda, hangi hızda üretim yapılması gerektiğine karar veriyor. Bunu yaparken hatların, tedarikçilerin, vb. kısıtları gözetiyor. En güzeli de, farklı amaç fonksiyonları ile çözüm bulabilmeniz. Kar maksimizasyonu, Ton maksimizasyonu ya da Zamanında Teslimat Maksimizasyonu (OTIF) seçebiliyorsunuz. Aslında bir ürün ortaya çıkardık. Uçtan uca çözüm üreten bir ürün. SAP’den gelen veriler ara katmana alınıyor. Bu veriler işlenerek modelleme öncesinde farklı şemalarda tutuluyor. Tasarlanan ara yüz ile veriler görülebiliyor ya da değiştirilebiliyor. Optimizasyon çalıştırıldığında, ön işleme, modelleme ve son işleme adımlarından geçerek sonuçlar hem ara yüzde hem de farklı raporlama araçlarında kullanıcıya sunuluyor. Zor ama güzel bir iş oldu. Buradan, MMK’ya ve IBM’e teşekkürlerimi iletiyorum.
2021 yılının en güzel gelişmelerinden biri de, Defacto’da Veri Bilimi Danışmanı (Data Science Partner) olarak hizmet vermeye başlamam sanırım. Tekrar perakendeye dönmek, perakende de analitik projeler yapmak ve hepsinden önemlisi çok güzel bir ekiple birlikte çalışmak bana çok iyi geldi. Mart ayında düzenlenen TalentUpData etkinliğinde 3000 kişiden elenerek gelen 40 kişi yarıştı ve 17 kişi Data Science Office’de (DSO) görevlendirilmek üzere işe alındı. Uzun zamandır katıldığım en güzel, verimli ve heyecanlı etkinliklerden biriydi. Defacto yöneticileri ve yeni işe başlayan 17 arkadaşla bir çok işe imza attık. Aşağıdayazdığım işlerin tamamını bu ekiple birlikte yaptık. (Benim dahil olduğum projeler buzdağının görünen kısmı. DSO’nun yaptığı onlarca proje hayata geçti son 1 sene içerisinde) Gelin şimdi yaptığımız projelerin ne olduklarından kısaca bahsedelim.
Şunu tekrar etmekte fayda var. Aşağıda yazdığım projelerin hepsi ekip olarak başarılmış projeler. Ben bazı projelerde kodlama yaparken bazı projelerde mentörlük yaptım. Burada alkışı Defacto’daki arkadaşlar hak ediyor.
1 Doğal Dil İşleme (NLP) projesi: Defacto’nun satışta olan ürünleri için, Trendyol ve Defacto.com üzerinden gelen yorumların duygu (sentiment) analizi ve negatif yorumların sınıflandırılmasını içeren projedir. Önce her bir yorumun duygusunu buluyor. Eğer bir yorum negatif ise, neden negatif yorum aldığını buluyor. Örnek vermek gerekirse, “Aldığım ürün güzel fakat ürünün gelmesi için ne yazık ki tam 5 gün bekledim” gibi bir yorum geldiğinde, önce bunu negatif bir yorum olarak etiketliyor. Ardından negatif youmun kategorisini de “kargo” olarak belirliyor. Bunun gibi 9 farklı kategori var. Belirlenen kategorilere göre de, ilgili birimlere bu yorumlar aksiyon alınması için iletiliyor. İşin en güzeli de bu işlemlerin hepsinin otomatik olarak çalışması ve sonuç üretmesi. Her gün yüzlerce yorum, otomatik olarak bu işlemlerden geçiyor. Her bir yorum saliseler içinde işlenerek ilgili birimlere iletiliyor. 700bin yorum işlenmiş ve raporlanabilir durumda olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim 🙂
1 Tahmin (Forecast) projesi: Defacto’nun mağazalarının gelecek 5 haftasının tahminin yapıldığı projedir. Perakendede 2020 yılı ve öncesinde tahmin yapmak hiç de zor değildi. Evet zordu ama çok zor değildi. Fakat ne zaman pandemi başladı, tüm tahmin sistemleri bozuldu. Evet bozuldu. Çünkü modellerin daha önce hiç görmediği veriler ortaya çıktı. Hafta sonu kapalı olan mağazalar, 5’ten sonra satış yapmayan mağazalar, bazı mağazalar açıkken bazı mağazaların açık olmaması gibi bir çok durum vardı. Ve tüm bunlar düzensizdi. Belli bir sıralaması yoktu. Ve kapanmaların, açılmaların tutulduğu bir veri tabanı da yoktu. Düşünsenize, bir makine öğrenmesi algoritmanız var, 2020 şubat öncesinde hiç olamayan durumlar gerçekleşiyor ve modelinizin bunu tahmin etmesini istiyorsunuz. Sonra, hayat normalleşiyor fakat model normalleşmiyor. Zaman Serisi modelleri için ayrı bir problem, Makine Öğrenmesi için ayrı bir problem. Bu proje uzun sürdü ama uzun sürmesinin en büyük sebebi, veri temizliği ve veri etiketlemeden dolayıydı. Çok emek verildi ve sonunda çok başarılı sonuçlarla tahminler ortaya çıktı. Tahmin projeleri asla bitmediği için bu projede bitmedi. Ama çok iyi bir noktada olduğunu söyleyebilirim.
1 Sıralama (Sorting) Projesi: Defacto.com’daki ürünlerin hangi sıra ile müşterilerin beğenisine sunulacağı ile ilgili projedir. Her bir e-ticaret sitesinde akıllı bir sıralama filtresi vardır. İşte bizim yaptığımız bu akıllı sıralamanın aklı. Ürünler ile ilgili bir çok veri kullanılarak bir skor hesabı yapıyoruz. Buna ek olarak yeni ürünlerin (cold start) konumlandırılması, ağırlıklandırma, farklı senaryo çalışmaları gibi eklemeler ile canlıya alınmış güzel bir proje.
1 Elastikiyet projesi: Mağazalarda satılan bir ürüne %X indirim yapsam, bu ürünün satış artışı % kaç olur sorusuna cevap arayan bir makine öğrenmesi projesi. Proje hem çok uzun soluklu hem de zorlu (challenging) olduğu için 2022 yılında da devam edeceğiz. Ama şunu açıkça söyleyebilirim ki, bittiğinde Plannerlar için çok kullanışlı bir ürün olacak. Planner, bir ürün seçiyor, yüzde kaç indirim yapacağını giriyor ve sonuç olarak ürünün satışının yüzde kaç artacağını ya da kaç adet satacağını tahmin ediyor. İddialı olduğunu farkındayım. Ama şu anda %85 doğrulukla tahmin edebildiğimizi de söyleyebilirim. Unutmadan, sadece indirim değil, fiyat artışlarındaki satış değişikliklerini de tahmin edebiliyor.
1 Veri Odaklı Dönüşüm Danışmanlığı: Defacto’nun veri odaklı dönüşüm yolculuğunda, mevcut durum değerlendirmenin yapılması (assessment), hedeflerin belirlenmesi, yol haritanın çıkarılması ile ilgili Defacto ekibine destek verdim. İnsan Kaynakları ve DSO’nun öncülüğünde çok büyük bir dönüşüm yolculuğuna çıkıldı. Her bir departmanın veri odaklılık konusunda mevcut durumu belirlenip, sene sonu hedefleri koyuldu. Bu hedefler doğrultusunda, veri yapıları, raporlar, analitik çözümler planlandı. 1 sene içinde büyük yol kat edildi. Bu yolculuğa şahit olmak gerçekten çok etkileyiciydi.
Bir çok algoritmik proje: Bir çok nedir? 3 müdür 5 midir? 10 mudur 20 midir? Evet bir sayı veremiyorum. Çünkü 17 kişilik ekip bir çok projeye imza attı. Ben bazılarında ufak tefek kod yazdım, bazılarında mentörlük yaptım. En azından birkaç tanesini yaz da inanalım.
Ürünün başarısını etkileyen faktörlerin bulunması
Beden analizine göre lot içi adetlerin belirlenmesi
Mağaza satış anomalilerinin otomatik tespit edilmesi
Mağaza giren ayak sayılarındaki (footfall) anomali tespiti ve eksik verilerin düzeltilmesi
Sezon sonunda devir olan ürünlerin uygun lot adetlerine göre minimum lot sayısına göre kolilenmesi
Birlikte satılan ürünlere göre ürün öneri sisteminin kurulması
Rakip markaların mağaza yerleri, Defacto mağaza satışları ve e-ticaret satışlarına göre iç görü üretilmesi
E-ticarette en iyi satan ürünlerin Mağazalardaki stoklara göre ayrı bir alanda satılacak ürün öneri sistemi
Vay be. Gerçekten verimli bir sene geçirmişiz. Burada yazılan her bir proje için detaylı açıklama yapmak isterdim. Ama yazı o kadar uzayacak ki, kimse okumayacak gayet iyi biliyorum. Eğer projeler hakkında detaylı bilgi isterseniz bana yazın ben size anlatırım.
Şimdi geldik 2021 yılının en güzel işlerinden bir tanesine. Lumtify Academy kuruldu. 2 senedir üzerinde çalıştığımız Akademi projemiz sonunda hayata merhaba dedi. Peki Lumtify Academy nasıl çalışıyor ve hedef kitlesi kimler?
Veri edinme yöntemleri ve verinin anlamlı hale gelmesi için kullanılan araç ve yöntemlerin eğitimlerini vermeyi hedefliyoruz. 2021 yılı içerisinde 2 RDBMS ve T-SQL eğitimi, 1 Python, 1 Veri Bilimi ve Makine Öğrenmesi Yöntemleri ve 1 Optimizasyon ve IBM CPLEX eğitimi verdik. Amacımız hem şirketlerin problemlerini çözmek hem de edinmek istedikleri teknik yetkinliklere sahip olmalarını sağlamak. Mesela bir firma Rota Optimizasyonu problemini kendi ekibi ile çözmek istiyor. Biz önce onlara, optimizasyon, sezgisel ve meta sezgisel algoritmaları anlatıyoruz. Ardından problemlerini birlikte çözerek onlara yol gösteriyoruz. 2 defa kazanmalarını sağlıyoruz. Eğitim konusunda bize güvenen ve destekleyen Defacto ve MMK’ya ayrıca teşekkür ediyorum. academy.lumtify.com adresinden web sitemize ulaşabilirsiniz.
Bir diğer güzel olay, ofisimi açmış olmam. Pandemi süresince evden çalışmak gerçekten çok yorucu oldu. Evet evden çalışmanın ayrı bir rahatlığı var bunu kabul ediyorum. Ama ofis olayı bir başka. Kendi ofisin olması ise bambaşkaymış. Sağ olsun babamın büyük desteği ile, evime yürüme mesafede bir ofisim oldu. Uzun bir tadilat ve temizlikten sonra eşyaları da tamamlayınca çok güzel bir ofisim oldu. Öncelikle babama, anneme, eşime, ablama (mutfak dolaplarımı boyayıp yepyeni yaptı), Bünyamin (2 defa eşya taşımaya yardıma geldi), AKS’ye ve ziyarete gelen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kardeşim Burak’a neden teşekkür etmedim. Çünkü ortağım olduğu için onun da ofisi olduğu için teşekkür etmiyorum 🙂 Kısıklı Üsküdar’a yolu düşen herkesi çay ve çorbaya beklerim.
Peki 2021 yılında hep iyi şeyler mi oldu? Instagram postu gibi hep harika şeyleri mi paylaşacağım? Hayır, tabi ki hayır. Başarıların yanında başarısızlıklar da vardı. Neleri başaramadığımızı da anlatayım. Sonuçta muhasebe yapıyoruz. Defter-i Kebir’de verecekler kadar alacaklar da vardır.
İlk olarak teklif verip alamadığım işlerin sayısını vereyim. 1 değil, 2 değil, 3 değil tam 8 teklif. Eğitim, proje, danışmanlık içerikli toplam 8 teklifim reddedildi ya da cevapsız bırakıldı. Tek sevindirici taraf, geçen seneye göre bu sayının düşüşte olması 🙂 İşin en moral bozan kısmı ne biliyor musunuz? Zaman harcayıp firmalarla görüşüyorsunuz, onlar için bir çözüm ya da yol haritası belirliyorsunuz, teklif yolluyorsunuz, fakat firma olumsuz olsa bile cevap vermiyor. Ben de kurumsal firmalardayken bunu yaptım ve şimdi açıkçası çok pişmanım. En iyi niyetli olarak baktığımızda, “O kadar uğraştırdık, olumsuz dönersek ayıp olur, en iyisi sürüncemede bırakıp cevap vermeyelim, kapı açık dursun” diye düşünülüyor olabilir. Siz siz olun, iyi niyetli düşünmeyin. Eğer çalışmak istemiyorsanız, olumsuz dönün. Bütçemiz onaylanmadı, projeyi yapmaktan vazgeçtik, teklif fazla geldi, vb. her türlü açıklama ya da hiçbir açıklama yapmadan teklifi ret edebilirisiniz.
Diğer bir başarısızlık ise, belirlediğim hedefleri gerçekleştirememek oldu. Örneğin, 2021’de bir stüdyo kurup Podcast çekmeye başlamayı hedeflemiştik. Stüdyoyu kurduk ama podcast çekimine bir türlü başlayamadık. Farklı konseptlerimiz vardı ve içeriklerin neler olduğuna kadar detaylı çalışmalar yapmıştık. Bir türlü fırsat olmadı. Bu hedefi 2022 yılına taşıyorum ve en az bir konsepti hayata geçirmeyi hedefliyorum.
Bir diğer başarısızlık ise, ürün geliştirme süreçleriyle ilgili oldu. Lumtify’ın 2021 yılında geliştirmeyi hedeflediği 2 ürün bulunmaktaydı. Özellikle bu ürünlerden bir tanesi bizim deyimimizle Oyun Değiştirici (Game Changer) olacak bir projeydi. Başarısız da olsak bu projeyi 2022 yılına taşıyorum.
Son olarak, önüme gelen bazı fırsatlarla ilgilenmediğim ve ertelediğim için kaçırdıklarım var. Yabancı bir firma partnerlik kurmak ve birlikte iş yapmak istedi. Fakat ben zaman ve kaynak bulamadığım için bu firmayı erteledim. Sonuç olarak firma tamamen vazgeçti.
Peki 2021 yılından ne dersler çıkardım.
Danışmanlık, özellikle konfor alanında yaptığın danışmanlık hem çok keyifli hem de kazançlı bir iş alanı. Fakat, hep çalışman gerekiyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Çalışmayı bıraktığın an, para da kazanmayı bırakıyorsun ya da erteliyorsun. Matematiksel olarak zarar ediyorsun. Bir iş yerinde maaşlı çalıştığınızda, verimli olsanız da olmasanız da, ay sonunda maaşınızı alırsınız (etik ve ahlaki çerçevede bakmadan bir önerme yaptım) Fakat bir proje yapıyorsanız, o projenin kilometre taşlarına ve hedeflerine ulaşamadığınız sürece ödeme alamazsınız. Hele bir de, proje kapsamını net bir şekilde belirlemediyseniz, 6 aylık proje 12 aya uzamaya başladığında zarar etmeye başlarsınız. Fırsat maliyeti, harcanan emek ve efor nedeniyle kazanmanız gereken paranın altında kalırsınız. Peki çözüm nedir? Ürün, ürün, ürün. Ne farkı var? Danışmanlıkta bir firma için, bir ürün yaparsınız. Sektörde buna terzi usulü (tailor made) çözüm denir. Bu çözüm sadece o firma tarafından kullanılır. Jenerik (Generic) bir çözüm ortaya çıkarmadığınız müddetçe, her firma için projeye baştan başlamak zorunda kalırsınız. Fakat bir ürününüz olduğunda sınırlarınız bellidir. Bu sınırlar dahilinde modifikasyonlar ile çözümünüz geliştirirsiniz. Son bir benzetme yapmak gerekirse, danışmanlıkta arabayı siz sırtınızda taşırsınız, ürün çıkardığınızda ise ürün arabanız olur ve o sizi sırtında taşır. Vel hasıl, bir ürün çıkarmadığım müddetçe Lumtify’ın uzun ömürlü olmayacağını düşünmeye başladım. Akademi’yi bir ürün olarak düşünebiliriz. Fakat 2022 yılı için hedeflediğim ürünleri çıkarmadığım ya da denemediğim müddetçe, büyümem lineer olarak artmaya devam edecek. Fakat üstel (exponential) artış için fırsatlar geçmeden yakalamak gerekiyor.
2022 hedeflerimiz
Evet geldik şimdi 2022 yılının hedeflerini yazmaya. Bunları yazalım ki 2023 yılı geldiğinde ne kadar başarılı olduğumuzu tartışabilelim.Lumtify olarak 2022 yılındaki hedeflerimiz de aşağıdaki gibidir.
Akademi eğitimlerinin daha çok firmaya ulaşmasını sağlamak
En az bir ürün geliştirme sürecine başlamak
Podcastlere başlamak
Danışmanlık yaptığım firmalar ile başarılı bir sene geçirmek
Dur dur dur. Bu hedeflerin hiç biri smart değil. Kaç sene beyaz yakalı olarak çalıştın ve hedef verme üzerine sayısız eğitim aldın. Belirlediğin hedefler bunlar mı? 7 sayfa yazı yazdın. Hedeflerin bunlar mı? En azından biraz daha smart hedefler koyabilir misin?
Peki.
Lumtify Academy olarak 3 farklı firmaya çözüm odaklı eğitim vermek
Oyun Değiştiren projenin MVP’sini yapıp, prototipini üreterek, bir firmada PoC yapmak
2B1B ya da LNDT adlı podcastlerden bir tanesinde 12 bölüm çekmek ve bunları podcast ortamlarında yayınlamak
Defacto ile hedeflediğimiz (bunların hepsi yazıyor) ve MMK ile anlaştığımız (bunların da hepsi yazıyor) projeleri belirlenen zaman dilimlerinde tamamlamak
Yine tam smart olmadı ama daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Evet yazımızın sonuna geldik. Buraya kadar geldiyseniz hepinize teşekkür ederim. Tarihe not olarak yazdığım 2021 muhasebesi ve 2022 hedefleri yazımızın sonuna geldik. Seneye görüşmek üzere…