tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Feridun Düzağaç – Söz Ver

Feridun Düzağaç – Söz Ver

inanırdım duyduğum her söze
bir zamanlar saflık vardı
şimdi yerim yok aldanmaya
bir hayat sıradanı kalbim

bana bitmeyen bir tek şey söyle
söyle sonsuza inanayım
bana nasıl seveceğimi anlat
ah şu karlı yokuşu yorulmayalım

söz ver
durma öyle bana söz ver
bakışına kanmam artık söz ver
çok zor soru değil bu hadi çöz ver
birlikte ölecek miyiz?

söz ver
durma öyle bana söz ver
bakışına kanmam artık söz ver
çok zor soru değil bu hadi çöz ver
birlikte ölecek miyiz?

inanırdım duyduğum her söze
bir zamanlar saflık vardı
şimdi yerim yok aldanmaya
bir hayat sıradanı kalbim

hadi beni biraz heycanlandır
yüzüm gülmüyor çoktandır
ben kaybetmekten çok korkarım
tüm alışkanlıklar çocukluktandır

geleceksin
belki çok seveceksin
zamanı gelince gideceksin
bir keşkeye daha yok kalbimde
birlikte ölecek miyiz

söz ver
durma öyle bana söz ver
bakışına kanmam artık söz ver
çok zor soru değil bu hadi çöz ver
birlikte ölecek miyiz?

söz ver
durma öyle bana söz ver
bakışına kanmam artık söz ver
çok zor soru değil bu hadi çöz ver
birlikte ölecek miyiz?

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Hasrete Dair

Bunun adı hasret olsa gerek. Düşünmek ve düşlediğine ulaşamadığın için üzülmek.

Üzülmek mi hasret? Hasret mi üzülmek?

Özlem nedir peki? Birlikte ölmeyi düşlediğin birisine ulaşmak isteği midir? Yoksa sohbetine doyum olmayan bir dostu görme isteğimidir? Yoksa sevgili midir özlem? Eşit midir yoksa her zaman bir büyük eşittir var mıdır eşitliğin herhangi bir tarafında?

Özlem bir soru işareti. Hasret özlemin alt kümesi…

Sabri Suyunu

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Yeni Bir İşe Başlarken

Öyle ki zaman bir anda uçup gitmiş ve ben büyümüşüm. Büyüklerimin tecrübeleri hayatı yaşamayı bırakıp, kendimi bir anda hayatın tam ortasında buluvermişim. Zaman pış pışlamayı bırakmış, deh dehlemiş beni. Uykudan uyanıpta, kendimi bir anda bir koşturmacanın içinde buluvermişim.

Denize kayalıklardan atlamak olarak öğrenmişiz çalışmayı. Suya girdiğinizde ilk çarpma anında vucuda yaptığı baskı ve suyun soğukluğunun her hücrede hissetmek… Suyun altında nefesinizi tutup, derinden yüzerek ilerlemek. Ama nefesinizin sizi daha fazla idare edemeyeceğini anlayıp nefes nefese suyun üstüne çıkışınız. Yüzemeye başlamak ardından. Öyle bir noktaya kadar yüzmek ki, artık hem geriye dönmek zor hemde karşı kıyıya ulaşmak… Çalışma hayatı böyle bir şey mi gerçekten. Dalgaların arada sizi zor durumda bıraktığı, boğulacak gibi olduğunuz anlar. Yuttuğunuz tuzlu su, sizin midenizi mi bulandırıyor… Dedim ya, öyle bir yere geliyorsunuz ki, artık geri dönmeye çalışsanızda, ilerlemek daha mantıklı geliyor ama yok mu o yorgunluk.. Kulaç atacak haliniz kalmıyor..

Peki çalışma hayatı gerçekten böyle ise Neden bir işe başlamak?  Kimine göre yaşama amacı, kimine göre yaşama aracı…

Çalışma hayatınızda boğulmamanız ve yorulduğunuz yerde sizin elinizden tutan birinin olması temennisi ile…

Sabri

tarihinde yayınlandı 2 Yorum

Kelimeler Dökülünce

Bir anda olup biter herşey. Zaman yavaş geçsede herşeyin bir sonu vardır ve bittiğinde bir anda olduğunu hissederiz. Damağımızda kalan acı yada tatlı duygudan geriye bize bişey kalmaz. Zaman ne kadar hızlı akıp gitmiş olsa bile yaşanan o günler bir anda unutlmuyor. Hayatımızın her karesinde farklı duygular yaşadığımız bu hayatta, yarınımız varsa yaşayacağımız duygulara gebe devam ederiz. ince bir çizgi ile kesilmiştir. “+” ya da “-“. Acı yada tatlı. mutlu yada mutsuz. sevinç yada hüzün…

Bundan 1 yıl sonra, 1 ay sonra, 1 hafta sonra hatta yarın ne olcağını bilmiyoruz. Şu anda yarın için çırpınışlarımızın boşuna mı olduğunu bilmeden sıkıntılarımızı içimize gömüyoruz. Belki iş sahibi olmak için, belki eş sahibi olmak için belki aş sahibi olmak için. Kim bilir birileri yüksek linsansa niçin girdiğini anlatan bir kompozisyon yazmak için uğraşıyordur, kimileri de 1 ay önceden planladığı bir gezinin son anda iptal olması için ağlıyordur. Herşey öyle bir düzene sahip ki, öyle örnekler var ki, isyan etmek bir yana dursun şükretmek gerektiğini düşünüyor insan.

İlk yazı niteliğinde olmayan bu yazı gerçekten biraz karamsar oldu. Aklımdakiler bunlar…

Sabri Suyunu